Telefon
WhatsApp
Erzincan’da 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü Töreni Düzenlendi

Anma programları kapsamında ilk olarak Erzincan Belediyesi önünde ki Atatürk anıtına çelenk sunma töreni düzenlendi. Anıta çelenk bırakılmasının ardından iki dakikalık saygı duruşunda bulunularak, bayraklar yarıya indirildi. Saatler 9.05’i gösterdiğinde Sirenler ile birlikte araçlarda korna çalınarak saygı duruşuna eşlik edildi. Akabinde İstiklal Marşının okunmasıyla tören sona erdi.

 

Erzincan Belediyesi önündeki Çelenk sunma törenine Erzincan Valisi Mehmet Makas, Erzincan Milletvekili Burhan Çakır, 3. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı vekili tuğgeneral Ahmet Kasa, Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, mülki ve askeri Erkan, kamu ve özel kuruluş temsilcileri, İl Milli Eğitim Müdürlüğünce görevlendirilen okulların öğrenci grupları ve vatandaşlar katıldı..

 

Erzincan İl Müftülüğü konferans salonunda düzenlenen programa Erzincan Valisi Mehmet Makas, Erzincan Milletvekili Burhan Çakır, 3. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı vekili Tuğgeneral Ahmet Kasa, Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, EBYÜ rektörü Prof. Dr. Akın Levent, mülki  ve askeri Erkan, kamu ve özel kuruluş temsilcileri, İl Milli Eğitim Müdürlüğünce görevlendirilen okulların öğrenci grupları ve vatandaşlar katıldı,

 

Erzincan İl Müftülüğü konferans salonunda gerçekleştirilen program Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı. Açılış konuşmasını yapan Sosyal Bilimler Lisesi Tarih Öğretmeni Sibel Kafkas, “Çocukluk yaşımdan beri duymaya başladım O'nun ismini. ''Ulu Önder '' diyorlardı. İlkokula başladım. Okul duvarlarında, kitapların ilk sayfalarında gördüm resmini ve ismini. Yıllardır öğrenmeye çalıştım, O'nu ve O'nun hayatını. Her defasında 1881 yılında başlıyor, 1938 yılında Dolmabahçe Sarayı'nda öldüğüyle bitiyordu anlatılanlar. Daha fazlası olmalıydı.

 

Kemal'i anlamak için fikirlerini anlamak ve yaşatmak gerekiyordu. O'nun bir hayali vardı. Ömrünü bu hayale adadı. Düşündü, savaştı ve kazandı. Çöken bir imparatorluğun küllerinden genç ve dinamik bir Cumhuriyet Ateşi yakmayı başardı. 57 yıllık ömrüne 11 savaş, 24 madalya, 7 nişan; 4.000 okunmuş kitap, bağımsız bir ülke, milyonlarca özgür insan ve en önemlisi Türk'ün kurtulan umudunu sığdırdı. O, idealist bir liderdi. En büyük ideallerinden birisi de milli sınırlarımız içinde, milli birlik ve beraberlik duygusuyla kenetlenmiş uygar bir toplum oluşturmaktı. O, ''en büyük emelim, milli irfanı yükseltmektir.'' diyerek eğitim, bilim, fen, sanat, spor, ve kültüre verdiği önemi dile getirmekteydi.

 

Hiç şüphesiz Atatürk'ü anlamak ve sevmek her şeyden önce onu eserleriyle ve sözleriyle tanımak demektir. İşte onun için Büyük Nutuk'u herkesin okuması gerekir. Dünyada Atatürk'ün dışında milleti için yaptıklarını ve yapmayı düşündüklerini bizzat kaleme alan ve bunu Nutuk gibi büyük bir eserle ortaya koyan, bunu geleceğe, bütün zamana miras olarak bırakan başka bir lider ve devlet adamı yoktur. Tarihçilerin 21.yy a özenle taşıdıkları 20.yy'ın tek lideridir. Elde, avuçta yokken, koskoca Cumhuriyet'i kuran, daima ileriyi hedefleyen, bunun için hayatının her aşamasında Türklüğü; Türk olmanın gururunu yaşatan bu büyük insanı anlamamız için onun ''Ey Türk Gençliği'' diye başlayıp ''Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.'' diye biten kelimelerine bakmamız gerekir. ''Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.'' sözüyle de onu göremesek de bıraktığı mirasa sahip çıkmanız gerektiğini idrak etmemiz gerekir.

 

Ölümün ölümsüzleştiği bir gündeyiz. O, 84 yıl önce bugün bize kurduğu bizim de yükseltmek zorunda olduğumuz pırıp pırıl cumhuriyeti, ilke ve inkılap bırakarak sonsuzluğa göçtü. Yolundan ayrılmayacağımızı vurgulayarak onun yüce anısı önünde saygıyla eğiliyorum.

 

Öldüğün söylenir 10 Kasım'larda Oysa duruyorsun işte karşımda Her yerdesin, burada, şurada, orda, önümdesin, yol gösterensin Sakın ayrılma dersin her yanımda Sen Türksün, Türklüksün, sen egemenlik, sen özgürlüksün, sen ışıksın, sen aydınlıksın Sana nasıl sesleneyim Sen baştanbaşa vatansın” ifadelerini kullandı.

 

Yapılan konuşmanın ardından Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri Atatürk ve 10 Kasım adlı şiirlerini okudular.

 

Okunan şiirlerin ardından Sosyal Bilimler Lisesi öğrencileri tarafından sergilenen oratoryom kent protokolü ve katılımcılar tarafından uzun süre ayakta alkışlandı.

Gösterilerin ardından ilkokullar arası resim yarışması, ortaokullar arası şiir yarışması ve liseler arası kompozisyon yarışmalarında derece yapan öğrencilere kent protokolü tarafından hediyeleri verildi. Program toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.

 

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!